Bitlis Eren Üniversitesi Rahva Yerleşkesindeki merkezi konferans salonunda, YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar ile 25 üniversite rektörünün katıldığı Bölgesel Kalkınma Odaklı Üniversiteler toplantısı düzenlendi. Toplantıda konuşan YÖK Başkanı Özvar, uluslarasılaşmanın Yüksek Öğretim Kurulu’nun en önemli stratejik hedeflerinden biri olduğunu söyledi. Yüksek öğretimde çeşitliliğin artırılması hedefi doğrultusunda, Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşma Projesi’ni 25 üniversiteyle başarıyla yürüttüklerini belirten Özvar, YÖK olarak yükseköğretimin tüm süreçlerinde ‘çeşitlilik, farklılaşma ve bölgesel gelişme odaklı’ bir planlama anlayışını ve yaklaşımını önemsediklerini söyledi. Özvar, “Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşma Programı kapsamında üniversitelerin, eğitim-öğretim ve araştırma-geliştirme gibi birincil faaliyetlerinin yanı sıra bulundukları ilin ve bölgenin doğal, ekonomik, ticari, sanayi ve sosyal potansiyelinin etkin olarak kullanılması, yerel ekonomik hayatın geliştirilmesine katkı sağlanması, bölgenin ihtiyaç duyduğu insan kaynağının yetiştirilmesi amaçlanmaktadır” dedi.
BÖLGESEL KALKINMA ODAKLI MİSYON FARKLILAŞMASI VE İHTİSASLAŞMA PROGRAMI
Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşma Programı ile üniversitelerin bulundukları bölgelerin ihtiyaçları, sahip oldukları potansiyel ve kapasiteyi göz önüne alarak bölgesel kalkınmanın sağlanmasında öncü, yönlendirici ve aktif bir rol oynamalarını hedeflediklerini belirten Özvar, “Üniversitelerin bölgesel kalkınmayı sağlamak üzere kendi hedeflerini ve stratejilerini bölgeleriyle ilişki kurarak yeniden tanımlamaları, vizyon ve misyonlarını bölgenin ihtiyaçları kapsamında farklılaştırmaları beklenmektedir. Yüksek Öğretim Kurulu’nun en önemli misyonu, üniversitelerimizin ulusal ve uluslararası rekabet gücünü, uluslararası görünürlüğünü ve saygınlığını artıracak her türlü tedbiri almaktır. Tüm üniversitelerimizden beklediğimiz gibi Bölgesel Kalkınma Odaklı Üniversitelerimizden de bölgesel ve ulusal düzeyin ötesinde uluslararası görünürlüklerini artırmalarını bekliyoruz” dedi.
‘DIŞARIYA AÇILMAK ZORUNDAYIZ’
Uluslararasılaşmanın, Yüksek Öğretim Kurulu’nun en önemli stratejik hedeflerinden biri olduğuna da değinen Özvar konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bizim uluslararasılaşma ile anladığımız, bir saygınlığı olan öğretim elemanlarının gelip gittiği bir yer olma özelliğini kazanma, iki uluslararası öğrenciler için bir odak, bir cazibe merkezine gelme, üç bilimsel faaliyetleriyle, ilim insanlarının gelmek için uğraş verdiği bir merkez olması. Bugün üniversitelerin uluslararası etkileşime açılmadan gelişmeleri imkansızdır. İlim bir sosyalleşme işi ise bunu sadece milli sınırlarımızda değil aynı zamanda uluslararası alana, küresel ölçeğe taşımak zorundayız. Biz uluslararasılaşmadan bunu anlıyoruz. Ürettiğimiz bilimsel çıktıların başkaları tarafından fark edilmesi onlar tarafından benimsenmesi bu ülkenin en önemli yumuşak gücüdür. Üniversiteler bilhassa gelişmiş ülkelerin çok değerli bir yumuşak gücüdür. Üniversitelerimiz Türkiye’nin sadece bölgesel ilişkilerinde değil, küresel ilişkilerinde de övündüğü en önemli değerlerindendir. Biz bunun daha fazla artırılmasını arzu ediyoruz. Bunun için de dışarıya açılmak durumundayız. Burada dışarıdan kastımız etkileşime kendi dışımızdaki üniversitelerle bilim merkezleriyle daha fazla etkileşime girmek durumundayız. Bu amacı gerçekleştirebilmek için bir bütüncül yaklaşım ile öğrenciden rektöre kadar bütün paydaşlarla birlikte çok ciddi bir çalışma ortaya koymak zorundayız.”
REKTÖR PROF. DR. ELMASTAŞ PROJEYİ ANLATTI
Bitlis Eren Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necmettin Elmastaş ise 6 ay önce dahil oldukları bu projenin YÖK Başkanlığı öncülüğünde Cumhurbaşkanlığı Stratejik ve Bütçe Başkanlığı ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı iş birliğiyle hayata geçirildiğini ve üniversitelerin bulundukları bölgelere olan katkılarını arttırmayı ve belirli alanlarda ihtisaslaşmalarını teşvik etmeyi amaçlandığını söyledi. Rektör Elmastaş, “Günümüzde küreselleşme, uluslararası ilişki ve politikaların temelini oluşturan kavramlardan biri haline gelmiştir. Bu bağlamda Türkiye gibi hızla gelişen ülkeler küreselleşmenin yanı sıra bölgesel bağları güçlendirmeyi, bölgesel bağları ve kalkınmayı desteklemeyi önemsemektedirler. Özellikle son yıllarda bölgesel kalkınma anlayışıyla yeniden şekillenmiş ve uluslararası iş birliklerine açık bir yaklaşım benimsenmiştir. Bu çerçevede üniversitelerin bölgesel kalkınmadaki rolü büyük önem taşımaktadır. Üniversiteler hem küresel gelişmeleri takip ederek küresel düzeyde etkili olmayı hem de bulundukları bölgelerde sıkı bir iş birliği içerisinde olarak bölgesel kalkınmaya katkı sağlamayı amaçlamaktadırlar” dedi.
